‘İşçiler yetkili sendikaya referandum ile karar vermeli’

Denizli — Uzun yargı süreçlerinin sendikalaşmak isteyen işçilerin önünde engel oluşturduğunu belirten DİSK’e bağlı İletişim-İş Genel Başkanı Gürkan Emreoğlu, işçilerin yetkili sendikaya referandum ile karar vermesi gerektiğini söyledi.

DİSK’e bağlı Genel-İş, İletişim-İş ve KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen, Denizli’de “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” paneli düzenledi. Çatalçeşme Oda Tiyatrosu’nda düzenlenen, Tüm Bel-Sen MYK Üyesi Bülent Türkmen, İletişim-İş Genel Başkanı Gürkan Emreoğlu ve Pamukkale Üniversitesinden Dr. Erkan Kıdak’ın konuşmacı olarak yer aldığı panele çeşitli iş kollarda çalışan işçilerin yanı sıra, sendika, meslek örgütleri ve siyasi parti temsilcileri de katıldı.

“Sendika kavramının içi boşaltılmamalı”

Tüm Bel-Sen MYK Üyesi Bülent Türkmen konuşmasına, grev kararı sonrası Eğitim-Sen MYK üyelerine verilen ev hapsine tepki göstererek başladı. Konuşmasında sendika kavramını tanımlayan Türkmen, “Sendika sivil toplum örgütü olarak tanımlanabiliyor, bu tarif sendikaların içini boşaltan bir tanımlama” dedi.

“Grevsiz toplu toplu sözleşme, toplu sözleşmesiz sendika olmaz” diyen Türkmen, yerel hizmet iş kolunda fiili mücadelelerle bu durumu aştıklarını ve yasal sınırın da üzerinde sözleşmelere imza attıklarını ifade etti. İmamoğlu’na karşı yapılan hukuksuzluğa karşı yüz binlerin hak, hukuk ve adalet arayışıyla sokağa çıktığını hatırlatan Türkmen, emekçilerin benzer hukuksuzluklarla sosyal demokrat belediyelerde de karşı karşıya kaldığını belirtti.

En temel sorunlar

İletişim-İş Genel Başkanı Gürkan Emreoğlu da “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyasını sınıf mücadelesinin ilerlemesi açısından sahiplendiklerini dile getirdi. Kendi iş kollarında da baraj sorunu, yetki itirazı ve iş güvencesinin karşılaştıkları temel sorunlar arasında olduğunu belirten Emreoğlu, “Türk Telekom’da bir yetki kargaşası yaşandı, Haber-İş’in yetkisine Öz İletişim-İş itiraz etti, sonra itirazını geri çekti ve Telekom işçileri 18 ay sonra sözleşme imzalayabildi. Mahkeme süreçleriyle uğraşmak yerine iş yerlerine kapalı oy açık sayım usulü ile sandıklar konmalı, işçiler yetkili sendikaya referandumla karar vermeli” dedi.

“AYM hak ihlali kararı verse de hukuksuzluk devam ediyor”

Akademisyen Dr. Erkan Kıdak da kampanya kapsamındaki üç ana başlığın mevzuata ve pratiğe ilişkin temel sorunlar olduğunu ifade etti. Kıdak, “Ne yazık ki mevzuat bizim tüm sorunlarımızı çözmüyor. Otorite kararları piyasa lehine en mutlak biçimde sağlamış vaziyette” dedi. Kıdak, orta vadeli programla dayatılan esnek istihdam, belirli süreli sözleşmeler, kıdem tazminatı hakkının ortadan kaldırılması planlarını eleştirdi.

Sendikalaşma, TİS ve grev hakkının kullanımında yaşanan engellere değinen Kıdak, Denizli’de Türk Metal’in yetki belgesi aldığı Askon Demir Çelik’te sendikalı işçilerin atıldığını, PAÜ’de TOLEYİS üyesi işçilerin grevinde grev kırıcılığı yapıldığını, Filidea Tekstil’de sendikalı işçilerin işten atıldığını, ADM Elektrik Dağıtım’da devir sözleşmesindeki maddeye rağmen kamudan devrolan işçilerin işten atıldığını dile getirdi.

Afyon’da 10 yıl önce Şeker-İş’in yetki itirazını AYM’ye taşıması üzerine AYM’nin hak ihlali kararı verdiği bilgisini paylaşan Kıdak, buna rağmen hukuksuzlukların devam ettiğini vurguladı. Kıdak, baraj, iş güvencesi ve yetki itirazı sorunlarının çözümü için işçilerin ortak mücadeleyi büyütmesi gerektiğini ifade etti. (Evrensel)